Bir sabahın erken saatleriydi ve Charlie Dean, az önce bir açık artırmadan kazandığı değerli tabloyu taksiye yerleştirmeye çalışıyordu. Göz alıcı sarı saçları ve etkileyici fiziksel özellikleriyle dikkat çeken bu güzel kadın, sanata olan tutkusunu yeni bir seviyeye taşımıştı. Ancak bugün onun için bambaşka bir macera olacak gibi görünüyordu. Taksi şoförü, Charlie’nin yanına yaklaşırken gözleri parladı; fark ettiği şey sadece Charlie’nin güzelliği değil, aynı zamanda çok büyük boyutlardaki tablosuydu. “Umarım bu fazla yer kaplamaz,” dedi Charlie endişeyle. Oysa şoför bunun için hiç de endişelenmiyor gibiydi. Yolculuk başladığında, Charlie kocasının onu almaya gelmeyi unuttuğunu söyleyerek durumu daha da garip bir hâle getirdi. Şoför ise son derece anlayışlıydı ve onu istediği yere götürebileceğini belirtti. Aracın arka koltuğuna oturan Charlie, şoföre tekrar teşekkür etti ve kendilerini yollara vurduklarını izledi. Fakat yolculuk beklenenden daha çarpıcı bir hal aldı. Charlie’nin içinde biriken duygular, kocasının ilgisizliğinden kaynaklanan yalnızlık hissi ve bu tesadüfü buluşma ikilinin arasında beklenmedik bir elektriklenme yarattı. Drozdaki gerginlik havada hissediliyordu ve her virajda, her hızlanmada aralarındaki mesafe azalıyordu. Charlie birden bire durumun kontrolünü eline aldı ve “Belki de sana kaçamaktan bahsetmem gerekiyor,” dedi gülümseyerek. Şoföre meydan okurcasına bakarken, gözlerinin içindeki ateş her şeyi anlatıyordu. Bu sözler üzerine taksi birden fren yaptı ve ikili göz göze geldi. Şoför ne diyeceğini bilemezken, Charlie konuşmaya devam etti: “Sanırım kocam beni artık tatmin edemiyor. Belki sen yapabilirsin?” dedi cesurca. Her ne kadar şoför ilk başta tereddüt etse de, Charlie’nin bu açık daveti karşısında kendini geri çekemedi. Tutkuyla dolup taşan arka koltukta nefesler kesilirken, tutkulu bakışmalar derinleşti ve iki yabancı aniden çok daha fazlasına dönüştü. Her dokunuşta enerji arttı ve taksi artık sadece bir ulaşım aracı olmaktan çıkarak adeta onların gizli kaçamak yerine dönüştü. Zaman akarken yaşananlar iki ismini bile bilmediği insan arasındaki duygusal yoğunluğu tırmandırarak taksiyi adeta alevlendirdi. Şehrin sokaklarına yayılan bu sıcak oyun esnasında her hamle, ellerin her temasında yeni bir hazza kapılırlardı. Charlie’nin afrodizyak tavırları doruk noktasına ulaştığında söyledikleri tek cümle havada asılı kaldı: “Beni gitmem gereken yere götürmeden önce benimle burada ol.” Ve böylece o gün takside başlayan serüvenleri unutulması zor anılara dönüştü. O günün sonunda hem şehrin sokakları hem de bu iki rastgele yolcu hiç beklemedikleri bir macerayla karşı karşıya kalmıştı. Sanat eseri gibi başlayan günlerinin ardından yaşadıkları tutku dolu dakikalar tam anlamıyla erotik bir sanat eserine dönüşmüştü. Her ne kadar yolculuk sona ermekte olsa da, ikisi de bugünden sonra hayatlarının normale dönemeyeceğinin farkındaydılard

Hikayeyi oku! KAPAT!
XXXXX Sponsor Bağlantılar:
porno

Bi yorum bırak

Your email address will not be published. Required fields are marked *

*